Meğer Ben Feministmişim

Yıllardır süregelen ataerkil düzeni eleştirerek yeni ve farklı bir bakış açısı kazanmaya ne dersiniz? Uzun yıllardır blogcu anne adı ile tanınan ve yazarlığa kişisel blogu ile adım atan Elif Doğan, Meğer Ben Feministmişim kitabı ile senelerce kabul gören fakat kadınlar için oldukça zorlayıcı olan ataerkilliği eleştirerek hem kadınlara hem de erkeklere bambaşka bir bakış açısı kazandırıyor. Anneler hastalanmaz, annelerin hakkı ödenmez denilerek ücretsiz ev işçiliğinin altını çizen ve kadınların anne etiketinden ziyade birey olarak yaşam sürmesi gerektiği konusunda aydınlatma sağlayan bu romanı gelin yakından inceleyelim.

"Meğer Ben Feministmişim" adlı kitabı neden okumalısınız?

Elif Doğan tarafından kaleme alınan Meğer Ben Feministmişim adlı eser; feminizmin gerçeklerinin anlatıldığı, uzun yıllar boyunca erkek egemenliğinin hem evde hem de iş yerlerinde hüküm sürmesi neticesinde bir haykırış olarak nitelendirilebiliyor. Eser, sade ve akıcı bir dil kullanılarak yazılıyor ve okuyucuya keyifli bir anlatım sunuyor. Feminizmi hayatın tam ortasına koyan Meğer Ben Feministmişim, yazarın deneme türünde yazdığı ve pek çok kadının aklından geçenleri dışarı yansıttığı gerçeklerden bir araya geliyor. Elif Doğan; kitapta kendi feminist yolculuğuna nasıl başladığını, bu süreçte neleri kanıksadığını ve “Herkes için feminizm!” mottosuyla aslında yüzyıllardır kadınların hangi kalıplara sokulduğunu, emek ve çabaların karşı cins tarafından görülmediğini “Yardım değil iş bölümü.” diyerek çok basit ve anlamlı bir şekilde ifade ediyor.

Bunları biliyor muydunuz?

Profesyonel iş hayatı sonrasında annelik sebebiyle iş yaşantısına ara verme kararı alan yazar, kendi blog sayfasını oluşturarak pek çok anneye ulaşır. Feminizm hareketlerini destekleyen ve kadınların ev işlerinde yalnız bırakıldığını, ev hanımlığının pek çok kişi tarafından başlı başına önemli bir iş olarak görülmediğini belirten yazar; Meğer Ben Feministmişim kitabıyla sesini herkese duyurur. 2022 yılında yayınlanan ve 288 sayfadan oluşan kitap Doğan Kitap tarafından basılır. Âdeta kanaviçe el işlemesine benzeyen kitabın kapak tasarımı Serçin Çabuk tarafından yapılır. Farklı detaylarla süslenen kapak görseli ise Ali Söyletir ve Nurten Söyletir'e ait. Uzun zamandır sosyal medyada fenomen olan ve dijital topuklar manifestosu ile kadınların kendilerini gerçekleştirmesi ve içindeki gücü harekete geçirmesi üzerine destek sağlayan yazar, panelleriyle pek çok kadına umut olur.

Bu kitabı sevenler için diğer önerilerimiz

Yazarın Meğer Ben Feministmişim adlı kitabını beğendiyseniz Hakan Özkan tarafından kaleme alınan Alfa Kadını Olmak ile Ece Üner’in Haysiyet kitaplarına göz atabilirsiniz..